Yetenekli Ulus Türkler
Atatürk 1937 eylül akşamı on arkadaşı ile iki sandala binerek Florya’da geziyorlardı. Bir aralık deniz köşkünde bir sandalın kendilerine doğru geldiğini gördü. Herkes gürültüyü kesmişti. Ata’mızın gür ve aynı zamanda sevecen sesi duyuldu:
— Çocuklar eğlenmenizden çok mutlu oldum ve aranızda bulunmak istedim.
Gençler bu ani ziyaretten son derece memnun ve heyecanlıydılar. Hemen Ata’nın kendisinin kullandığı sandalı arasında aldılar. Üç sandal mehtaba karşı yol alıyor…
Ata gençlere seslenerek:
— Aferin çocuklar, Türk gençleri hem çalışmasını, hem eğlenmesini bilmelidir.
Memleket sizindir. Çalışın ve eğlenin.
Gençler hep bir ağızdan, bütün millet gibi kendilerinin de minnettar olduklarını bu güzel vatanın olanaklarından sayesinde yararlandıklarını tekrar tekrar söyleyince Atatürk, yine:
— Çocuklar, diyor; ben bu devrimi sizin babanızla, dayınızla, ananızla, kısaca bütün vatandaşlarımızla birlikte yaptım. Bu sizin hakkınız. Bununla birlikte görüyorum ki bana karşı güveniniz çok kuvvetli. Size bir soru soracağım. Yeteneksiz bir ulusun başında bulunsaydım, bu devrimleri yapabilir miydim ?
İçlerinden Sadi adında biri:
— Atam, sen yeteneksiz bir ulusun başına gelemezdin. Çünkü o yeteneksiz ulustan böyle bir şef çıkmaz.
Ata, heyecanla ayağa kalkarak bu gencin elini sıkıyor ve:
— Bu yanıtı söylemenizi bekliyordum.
Dedi.