Şapka Devrimi Öncesi Bir Anı

Asaf İlbay anlatıyor;

Ankaraya 20 kilometre uzaklıkta, demiryolu üstündeki Ahimesut Çiftliğini satın alıp adını da Etimesgut olarak değiştiren Gazi, burada bir örnek köy kurulmasını uygun görmüştü.

Köyün yapım çalışmaları ilerliyordu. İnşaat ilerleyince köyü birlikte görmemizi istediğini söylemişti. Orman Çiftliğinden otomobile bindik, istasyondan geçtik, köye doğru ilerliyorduk.

Gazi, Başyaver Rusuhi Bey’e:
– Ver o şapkaları, dedi.
Başyaver de iki tane Panama şapkayı uzattı.
Gazi şapkaları aldı; birini kendi başına, diğerini de benim başıma giydirip

– Hafiftir, yazın serinlik verir ve güneşlik görevi görür, dedi ve sonra ekledi:
– Bir gün bu çiftliklerdeki kadın ve erkek çiftçilerinin tarlalarından döndükten sonra genel banyoda temizlenerek, temiz keten giysilerini ve beyaz hasır şapkalarını giymiş;
örneğin şuradaki lokantada aileleriyle birlikte çocuklarıyla masalara oturup, hep birlikte yemek yediklerini görmek ne kadar da hoş olur değil mi ?

Ata bunları düşündüğü zaman, şapka devrimi henüz yapılmamış, kadın toplumsal yaşamın her alanında henüz yerini almamıştı.